BAYBURT ÜNİVERSİTESİ 2018-2019 AKADEMİK YIL AÇILIŞI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Bayburt Üniversitesi 2018-2019 Akademik Yılı açılışı dolayısıyla Baberti Külliyesi Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda tören düzenlendi.
Akademik yıl açılış dersini veren Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal 2018-2019 Akademik Yılı’nın öğretim görevlileri ve öğrenciler başta olmak üzere aileler ve Bayburt Üniversitesi’ne hayırlar getirmesini diledi.
Sunumunda Çinli e-ticaret devi Alibaba’nın çarpıcı gelişiminden bahseden Başkan Ağbal, teknoloji, eğitim ve insan kaynakları arasındaki ilişkinin ülkeler bazında kalkınma ve gelişime etkilerini anlattı.
Başkan Ağbal küresel rekabette en önemli unsurun insan olduğunu ve günümüzde ülkelerin zenginliğinin sahip olduğu yer altı kaynakları ile değil insan kaynakları ile ölçüldüğü bir duruma gelindiğini söyledi. Dünya çapında eğitim harcamalarının giderek arttığını açıklayan Başkan Ağbal, “2000’li yıllarda bakacak olursanız dünya milli geliri içerisinde toplamda eğitime devletlerin ayırdığı kaynaklar artıyor. Bütün devletler varlarıyla yoklarıyla eğitime daha fazla kaynak ayırıyorlar. Daha fazla eğitim kurumu açıyorlar. Eğitime erişim imkanını artırıyorlar. Aslında bugün Türkiye’nin 2000’li yıllardan sonra uygulamış olduğu eğitime erişilebilirliğin ve eğitimde kalitenin artırılmasının temel noktası dünyadaki bu gelişmedir. Bizim buna çok daha fazla kaynak ayırmamız lazım.” dedi.
Ülkelerin gelişmişlik seviyeleri ile eğitime ayırdıkları kaynak arasında açık bir bağlantı olduğuna işaret eden Başkan Ağbal, istatistiklere göre ekonomik gelişmişlik bakımından ileri olan ülkelerin eğitime daha fazla kaynak ayırdığını söyledi. Ağbal, eğitime erişimin eğitimli insan sayısını doğrudan etkilediğini fakat gelecekte çok fazla eğitimli insana sahip olanların değil global ekonominin ihtiyaçlarına uygun formasyonda insan kaynağı yetiştiren, ekonominin ihtiyaçları ile eğitim planlamasını denkleştiren ülkelerin başarılı olacağının altını çizdi. Bu süreçte önemli olanın yeteneklerin geliştirilmesi olacağına dikkat çeken Başkan Ağbal, “Teknoloji ile artık insanların bilgileri hafızalarına kaydetmelerine ihtiyaç kalmayacak. Bunu insan için makineler yapacak. İnsanı makineden farklı kılan şey o bilgileri yorumlayarak, var olanı aşan yeni bilgiyi üretme becerisi olacak. Bunun için eğitimde mezuniyet oranlarından daha önemlisi eğitimin doğru planlanması ve ihtiyaçlara uygun bir içeriğe dönüştürülmesi olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Ülkelerarası rekabette Araştırma-Geliştirme (AR-GE)’ye yapılan harcamaların önemli rol oynadığını aktaran Başkan Ağbal, “İstatistiklere göre AR-GE harcamalarında ilk sıralarda yer alan ülkeler teknoloji ve inovasyonda, biyoteknolojide ve yeni teknolojilerin geliştirilmesinde en önemli ülkeler. Türkiye 2000’li yılların başında milli gelirinin sadece 0.5’ini AR-GE harcamalarına ayırıyordu. OECD ortalaması aynı dönemde yüzde 2,1’di. 2015 yılına baktığımızda Türkiye’nin milli gelire oranla yüzde 1’e yakın bir harcaması var. Halen hedeflerimizin gerisindeyiz. AR-GE harcamalarımızı artırma konusunda çok çaba sarf etmemiz lazım. Burada diğer ülkelerin de AR-GE yatırımlarını daha da artırdığını görüyoruz. Bunun için AR-GE’ye daha fazla kaynak ayırmak şu anda ki en stratejik tercihlerimizden birisi olacak. Son 16 yıldır bu anlamda çok önemli mesafeler kat ettik. Özellikle AR-GE altyapısının güçlendirilmesi, laboratuvarların kurulması, öğretim elemanı sayısının artırılması noktasında fakat istatistiklere göre daha çok şey yapmamız gerekiyor.”
Çin, Hindistan, Endonezya ve Kore gibi uzak doğu ülkelerinin AR-GE’ye ayırdıkları kaynakları çok daha fazla artırdıkları bilgisini paylaşan Başkan Ağbal bu girişimlerin teknolojik üretimi batı ekseninden uzak doğuya kaydıracağı şeklinde yorumladı.
Başkan Ağbal, tam zamanlı AR-GE personeli ile bilgi teknolojileri uzmanlarının toplam iş gücü içerisindeki oranının artırılması gerektiğine işaret ederek gelecekte bilgi teknolojileri kaynaklı katma değer oranlarının artacağını ve klasik sanayi katma değer oranlarının düşeceğini kaydetti.
Törende konuşan Vali Ali Hamza Pehlivan ise 2018-2019 Akademik Yılı’nın öğretim üyeleri ve öğrencilere hayırlı olmasını temenni etti. Bayburt Üniversitesi’nin bir gurur tablosu olarak büyümeye ve gelişmeye devam ettiğini ifade eden Vali Pehlivan, Bayburt Üniversitesi’nin ilimize kazandırılması konusundaki tensipleri dolayısıyla Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a müteşekkir olduklarını bildirdi.
İlimizde hayata geçirilen pek çok yatırımla birlikte Üniversiteye vermiş olduğu desteklerden dolayı Strateji ve Bütçe Başkanı Sayın Naci Ağbal’a teşekkür eden Vali Pehlivan Bayburt Üniversitesi’nin öğrenci sayısının her geçen gün arttığını ve gelinen noktada yaklaşık 13 bin öğrencinin Bayburt’ta eğitimine devam ettiğini söyledi. Artan öğrenci sayısının yanı sıra öğretim elemanı sayısında da önemli artış sağlandığını bildiren Vali Pehlivan, bu gelişmelerin başlı başına mutluluk verici olduğunu, bununla birlikte üniversitenin sadece nicelik olarak değil ortaya koyduğu nitelikli proje ve faaliyetlerle İlimize değer kattığını belirtti. Bayburt Valiliği ve Bayburt Üniversitesi olarak birçok alanda işbirliği gerçekleştirildiğine değinerek sözlerini sürdüren Vali Pehlivan şunları söyledi: “Başarılı çalışmalar ortaya konulması, ilimizin genel olarak kalkınması ve gelişmesi hususundaki katkıları itibariyle de Bayburt Üniversitesi’ni çok önemsiyoruz. Nitekim ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, bizzat Sayın Rektörümüzle kurduğumuz koordinasyon çerçevesinde bir çok konuda ortak düşünceler ortaya koyma ve hayata geçirme imkanımız oldu. Bunlardan birisi Organik Tarım alanında gerçekleştirdiğimiz çalışmalar. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’müz bünyesinde Organik Tarım ve Hayvancılık konusunda çalışmalar yürütürken üniversitemizin de bu konuyu tema olarak seçmiş olması ve ilgili birimler arasında işbirliği sağlanması güzel meyveler vermeye başladı. Bundan sonrada vermeye devam edecek. Benzer şekilde Kamu-Üniversite-Sanayi (KÜSİ) işbirliği konusunda her ne kadar ilimizde sanayi yatırımları mütevazi düzeylerde de olsa bunun modernizasyonu ve gelişmesi konusunda ilgili akademisyenlerimizin dükkan dükkan gezdiklerine tanık olduk. Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğümüzün içinde olduğu komisyon marifetiyle esnafımızı bir adım daha ileri taşımak konusunda çabalarına tanıklık ettik. Bu da bizleri memnun etti. Üniversitemiz akademisyenlerinin katkısının yanı sıra öğrencilerinin de görüş ve önerilerini almaya dikkat ettik. Örnek Esnaf Mutlu Müşteri projemizde üniversitemiz bizim en büyük paydaşlarımızdan birisi oldu. Daha birçok çalışmalar var. Elimizden geldiğince sempozyum ve seminerlerin katılımcısı ve katkı sağlayanı olmaya gayret ettik. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.”
Bayburt’un eğitim anlamında avantajları olan bir il olduğunu dile getiren Vali Pehlivan, “Burada insana, doğaya, doğal yaşama dokunabilirsiniz. Şunu da unutmamak gerekir: “Nerede olduğumuz kadar ne yaptığımız da çok önemlidir.” Bayburt’ta öyle işler ortaya koyabilirsiniz ki hem ulusal düzeyde hem de uluslararası alanda ses getirebilir. Geçtiğimiz dönem gerek mühendislik alanında gerek sosyal bilimler alanında bu çalışmaların yapıldığını gördük. İnşallah bundan sonra da böyle olacaktır. Son yıllarda yüz yüze eğitimle uzaktan eğitim konusu oldukça geniş bir tartışma gündemine sahip. Modern dünyada şöyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız. İnsanlar her şeyi sosyal medya aracılığıyla yaparak ilk çağlardakine benzer şekilde tabiri caizse mağaralarda yaşamayı seçiyor. Rezidanslarda kurulan adeta modern mağaralara dönüş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu güzel kampüs içerisinde, konforlu dersliklerde hocalarımızdan yüz yüze eğitim alabilmenin avantajını değerlendirmeliyiz. Çünkü bu aynı zamanda sosyalleşmek anlamına da geliyor. Bunun da manevi değerlerin yaşatılması anlamında önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Bu duygu ve düşüncelerle milli ve manevi değerlerine sıkı sıkıya bağlı, bilgiyi talep eden, özümseyen, idrak eden ve uygulayan nesillerin yetişmesi ve yetiştirilmesi temennisi ve inancıyla yeni akademik yılın hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Bilgiyi, vatan sevgisi, sanat ruhu ve sosyal sorumluluk bilinci ve güçlü bir inançla muhafaza edip yaşatmanın Bayburt Üniversitesi’nin görevi olduğunu aktaran Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun da, “Üniversitemiz insani ve bilimsel yönü kuvvetli, ülkenin bekası menfaatlerine karşı duyarlı nesiller yetiştirmek amacıyla akademik, teknolojik, sanatsal, sosyal ve sportif altyapı yatırımlarını öncelikli hizmet programına dahil etmiştir. Geçen yıl yedi olan fakülte sayımızı bu yıl sekize yükselttik. Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’nu fakülteye dönüştürdük. Altı meslek yüksekokulumuz var. Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulumuzu Organize Sanayi Bölgemiz içerisinde faaliyete geçireceğiz. Beden Eğitim Spor Meslek Yüksekokulu’muzun fakülteye dönüştürülmesi için çalışmalarımız devam ediyor. 10 araştırma merkezimiz var ve çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyorlar. Bu yıl 15 yeni bölüm açarak öğrenci aldık. Bugün itibariyle 12 bin 564 öğrencimiz var. Son üç yılda yüzde 36 büyüme oranı ile bölgemizdeki 16 üniversite arasında birinci sıradayız.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından akademik unvanı yükseltilen öğretim üyelerine beratları takdim edildi. Açılış töreni çeşitli proje ve çalışmalar dolayısıyla ödüllendirilen öğretim görevlilerine belgelerinin verilmesinin ardından sona erdi.
Törene Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, Vali Ali Hamza Pehlivan, Gümüşhane Valisi Okay Memiş, Belediye Başkanı Mete Memiş, Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen, Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Murat Tiryaki, Adalet Komisyonu Başkanı Menderes Akar, Vali Yardımcısı Coşkun Öztürk, Aydıntepe Kaymakamı Mustafa Akın, Demirözü Kaymakamı Ömer Coşkun, İl Emniyet Müdürü Sezayi Er, İL Jandarma Komutanı Jandarma Albay Halil Murat Bilgiç, kamu kurum ve kuruluşlarının amirleri, sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcileri ile öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.
.JPG?mode=resize&width=1200)
.JPG?mode=resize&width=1200)
